Etkinliğin ardından: Apple Watch gerçekten Mavi Okyanus’a atılan bir adım mı?

Son yılların en büyük Apple etkinliğini geride bıraktık. Peki dün geceden akılda kalan satır başları neler oldu?

Genel

– Nike’tan Apple’ın dijital pazarlamasının başına getirilen Musa Tarık etkisini çok net bir şekilde gösterdi. Özellikle apple.com üzerinden yapılan live-blogging ve genel sosyal medya dokunuşları onun imzasını taşıyordu.

– Etlinlikten beklenti bu kadar yüksek olunca ilgi ve alaka da bir o kadar yüksek oldu. Apple.com ve Apple TV üzerinden yapılan canlı yayının performansı ise bu talebe cevap verebilmekten çok çok uzaktı. Sürekli kopmalar, başa sarmalar, hata vermeler yaşandı. Hatta uzunca bir süre de Çince dublaj yayına yansıdı. Canlı yayın performansı için Apple sınıfta kaldı diyebiliriz.

– Lansmanın başında yayınlanan video etkileyiciydi.

iPhone 6 ve iPhone 6 Plus

– Her ne kadar canlı yayın sırasında bölük pörçük izleme şansım olsa da, esasında çok bir şey kaçırmadım çünkü bire bir tüm dedikodular ile aynı özelliklere sahip telefonlar tanıtıldı. İsminin bile iPhone 6 ve iPhone 6 Plus olacağı bir gün önce 9to5mac’e düşmüştü mesela.

– iPhone 6 4.7 inç, iPhone 6 Plus ise 5.5 inç ekrana sahip.

– Tasarım olarak esasında hiç de fena bir tasarıma sahip değil iPhone 6 serisi, ancak sürpriz etkisi ortadan kalkınca etkileyiciliği de bir o kadar düşüyor. (iPhone 3GS’ten iPhone 4’e geçiş sürecini hatırlamakta fayda var)

– Beklediğim gibi hem iPhone 6 ve hem iPhone 6 Plus’a özel olarak hazırlanan iOS8 dokunuşları da Phil Schiller tarafından tanıtıldı, geniş ekranın nimetlerinden yararlanılan. Bunlar iyiydi.

– Ekranın büyümesi pil ömrü konusunda iyileşme beklentilerini de beraberinde getirmişti. Ama hem daha iyi bir ekran hem de daha güçlü bir işlemci (A8) derken pil ömrünün ya iPhone 5S ile aynı ya da çok az bir iyileştirmeye sahip olduğunu gördük. Pil problemi yumuşak karın olmaya devam edecek demek ki.

– iPhone 6 ve iPhone 6 Plus 19 Eylül’de satışa çıkıyor. ABD için bu rekor bir piyasa çıkış süresi oldu. Lansmandan sadece 10 gün sonra.

– Bu sene içinde resmi Apple Store’una kavuşan bizlerin aklından geçen soru ise hemen şu oldu: iPhone 6 ve iPhone 6 Plus Türkiye’de ne zaman piyasaya çıkacak? Bu sorunun da cevabı da gecikmedi: Apple Türkiye’nin resmi sitesinden yaptığı duyuru ile iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’ın Türkiye’de 26 Eylül’de satışa sunulacağı açıklandı. iPhone 6 2.349 TL‘den iPhone 6 Plus ise 2.649 TL‘den satışa sunulacak.

Apple Pay

– Etkinliğin bir diğer öne çıkan özelliği Apple Pay oldu, NFC ile çalışan Apple’ın mobil cüzdan çözümü.

– “Daha önce iyi bir mobil cüzdan uygulaması yoktu çünkü herkes gelir modeli oluşturmaya odaklanan ama müşteri deneyimini bir kenara atan çözümler sundular. Biz böyle sorunları çözmeyi çok severiz” girişi Apple’ın DNA’sını yansıtan güzel bir hareketti.

– Güvenliği Touch ID ile geliştiren ve bilgi paylaşımlarını minimuma indiren Apple Pay çok ciddi bir kullanım oranına ulaşabilir ama önce perakende dükkanların bu değişime açılması ve NFC ödeme kabul etmeyi daha yaygınlaştırmaları gerekiyor.

– Türkiye’de durum daha da fena, kredi kartlarında olan NFC ödeme özellikleri bile çok çok az yerde geçiyor.

– Uygulama içi ödeme özelliğinin de olması ve üçüncü partilere Apple Pay SDK’sının sağlanacak olması buradaki game-changer olabilir. Ciddi anlamda PayPal’e rakip olabilirler çünkü daha kolay bir süreç sunuyor.

Apple Watch

– “One more thing…” özlemişiz 🙂

– Gerek tasarımı gerek arayüzü ile ilgili etkinlik öncesinde çıkan dedikodular son derece kısıtlıydı. Bu nedenle etkinliğin “Wow” etkisi kesinlikle Apple Watch’ın üzerindeydi. Son yıllarda ilk kez “Wow” demiş olduk.

– Tasarım olarak gerçekten etkileyici. Kategori anlamında da güzel bir çeşitlilik var. Piyasada akıllı saat olarak var olan tüm ürünlerden fersah fersah önde; hem tasarım hem fonksiyonellik bakımından.

– Ekranın küçüklüğü büyük bir sorun esasında ama ayarlama düğmesini oyunun içine sokarak güzel bir çözüm bulunmuş.

– Siri’nin Apple Watch’da olması büyük bir artı, keşke biz de kullanabiliyor olsaydık.

– Apple Watch’ın fitness ve spor uygulamaları özelinde, dar bir alanda kısılı kalacağı öngörülmüş olsa da, hem Apple’ın kendi default uygulamaları hem de Twitter, Facebook gibi pek çok üçüncü partinin de bu mecraya uygulama geliştirecek olması ufkumuzu açacaktır. Bu küçük ekranda yapılabilecek işlemler için uygulama geliştiriciler ve mobil ajansların işleri biraz zor olacak. Üzerinde kafa yorulması keyifli bir challange olacaktır. 🙂

– Çok kritik noktalarda bilgi vermekten kaçındılar; ki bu konular direkt olarak satın alıp almama kararını etkileyecek konulardı: Çok şık bir şarj aleti bağlantı noktasına sahip olduğunu öğrenmiş olsak bile pil ömrü konusunda bir bilgimiz yok. Cihaz bir çok özellik için İnternet’i kullanmak zorunda ve bu noktada iPhone 5 ve üzeri telefonlarla eşleşme zorunluluğu var. iPhone ile İnternet paylaşımı demek data planlarının tekrar gözden geçirilmesi anlamına mı gelmeli? Ne kadarlık bir internet kullanımından bahsediyoruz? Bunun yanında iPhone üzerinden tethering veya benzeri bir adımla İnternet paylaştığımız zaman iPhone’un pil ömrü ne kadar etkilenecek? Bu soruların cevapları Apple Watch’ın geleceği için çok çok kritik.

– Kalp atışlarının paylaşımı, animatif emoji, ekrandan çizimler gönderme çok fazla kullanımı olmayacak özellikler gibi geldi bana. PR etkisi olur sadece.

– Daha önce de söylediğimiz gibi Apple Watch, Apple için yeni bir kategoriye atılan yeni bir adım. Akıllı telefon pazarının belirli bir yere geldiği ve artık kanlı okyanusa dönüştüğü aşikar. Onlar da bunu görerek iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’tan daha çok Apple Watch’ın ön planda olduğu ve özellikleri, tasarımı ile izleyicileri şaşırttığı bir lansman sundular.

– Peki akıllı saat kategorisi bir mavi okyanus mudur? O konuda ben halen çok emin değilim. Akıllı saat konusunda ne kadar bir talep var? Mevcut akıllı saat ürünleri ne kadar satılıyor? Sunulan hizmetler herkes için “Bunu almalıyım” hissi yaratmaya yeterli mi? Bunlar cevaplarını 2015 başında ürünün satışa çıkması ile beraber yaşayarak göreceğimiz sorular.

Bitirirken

– iOS 8’in 17 Eylül’de geliyor oluşu sevindirdi. Esas sihir her zaman için yazılımdadır ve Apple bu alanda halen tartışmasız lider.

– Craig Federighi ve saçlarını görmemek üzdü 🙂

– Steve Jobs döneminin imzası olan “i-X” kalıbından “Apple X” kalıbına geçiş biraz Tim Cook dönemi ve Steve Jobs dönemini ayrıştırmak için yapılmış bir hamle gibi hissettirdi.

– Biri giyilebilir teknoloji kategorisinde olmak üzere tam 3 yeni ürünün tanıtıldığı bir etkinlikten daha etkilenmiş ve daha heyecanlanmış olarak ayrılmayı beklerdim. Açıkçası iOS 8 ve OSX Yosemite’nin tanıtıldığı WWDC 2014 bence daha heyecan vericiydi.

Mesai saatleri içerisinde; #DijitalÜrünYönetimi #DijitalTrendler ile ilgilenir. Mesai saatleri dışındaysa; #Edebiyat, #Öykü, #Roman, #ÇizgiRoman, #Oyunlar ve #Fenerbahçe ile zamanını geçirir. Dünyayı gezmeyi sever, gitmediği şehirlere gitmenin hayalini kurar.

Leave a reply:

Your email address will not be published.