Çok değil bir-iki ay önce sokaklarda omuz omuza özgürlük şarkıları söyleyip boyumuzdan büyük sloganlar atıyorduk. İçimizde nasıl birikmişse o enerji, karşımızda eli silahlı ve gözleri kararmış polisleri oyun arkadaşı gibi görüp üstlerine yürüyorduk. Onlar gaz sıkıyordu, su sıkıyordu, meydan dalgalanıp ara sokaklara dağılıyor sonrasında tekrar bir yerde birbirini buluyordu ama. Sonra tekrar başa dönüyordu bu “oyun”. Dönüp baktığım zaman hepsi sürreal bir rüya sanki. Yani, Taksim Meydanı’nda çevik kuvvetlerin Taksim
…Blog Posts
Bakın, bu çok zor bir şey değil gerçekten. Sizin baskıcı iktidarınıza karşı isyan eden, tek derdi seslerini ve fikirlerini duyurmak olan insanlara karşı kullandığınız aşırı şiddet ve insanlık dışı biber gazı kullanımından bahsetmiyorum.
Tüm dünya basınının Taksim Meydanı’ndan saatlerce canlı yayın yaptığı anlarda sizin uzaktan kumandalı basınınızın ekranları karartmasından da bahsetmiyorum.
Konu, İstanbul valisinin “Taksim’e ve Gezi Parkı’na kesinlikle müdahale olmayacak, siz bundan sonra Türk polisine emanetsiniz!”
…Bugünün geleceğini hepimiz çok iyi biliyorduk.
Taksim Gezi Parkındaki masum bir çevreci eylem; polisin tek bildiği yol olan aşırı şiddet ve biber gazı ile bastırılmaya çalışıldığında da, şafak baskınlarında gençlerin üzerine bombalar yağdırılıp çadırlarının yakılmaya başlandığı sabah televizyonlarımızın karşısında sinirden yerimizde duramazken de, bu günün geleceğini biliyorduk.
Gezi Parkı ile ilgili ya da ilgisiz, yıllardır hem fiziksel hem de fikirsel anlamda iktidardan baskı gören halkın, içinde biriktirdiklerini artık
…Kar yine İstanbul’u esir aldı bugün. Geçen sene yapmak zorunda kaldığım gibi Üsküdar sahilden Acıbadem’e kadar yürümek zorunda kalmadım ama bu sefer de fazlasıyla olaylı bir minibüs yolculuğu geçirdim.
Üsküdar’dan Zeynep Kamil’e çıkan yokuş, Bağlarbaşı’ndan Koşuyolu’na inen yokuş, Koşuyolu’ndan Acıbadem’e çıkan yokuş tam anlamıyla bir buz pistiydi. Hele ki Koşuyolu’ndan sonra kayıp kayıp gelişi güzel yolun ortasında durmuş arabalarla doluydu her yer, tam
…Kullanım şartlarında yapmayı planladığı değişiklikleri duyurduktan sonra, geçtiğimiz hafta Instagram’ın başı oldukça ağrımıştı. Reklam ve gelir modelini Instagram ekosistemine sokmak için hazırlanan bu değişiklikler ile insanları bir anda ”Instagram fotoğraflarımı satacak!”, ”Instagram benim fotoğraflarımı kullanarak gelir elde edecek ve bana bundan pay vermeyecek” gibi endişelere düşerek başta twitter olmak üzere internetin dünyasını yangın yerine çevirdiler. Hatta Instagram’ın bu yeni kullanım şartlarını resmi olarak protesto edenler arasında …
Çoğumuz bilmese de, Facebook aslında fazlasıyla demokratik bir yönetime sahipti. Sitenin kuralları ile ilgili yapacağı büyük değişiklikleri kullanıcılarının oyuna sunma ve oylama sonucuna göre hareket etme zorunluluğu bulunuyordu. Oylamaya Facebook nüfusunun %30’unun katılması, sonuçların dikkate alınması için ön koşuldu.
Fakat nasıl ki ülkelerde en büyük problemlerden biri seçmenlerin sandığa gitmesini sağlamaksa, Facebook da bu problemi yaşadı ve geçtiğimiz günlerde bu özelliğini kaldırmayı düşündüğünü resmi olarak ilan etti. Gerekçeleri basit: İnsanlar
…Bir çok seçeneği değerlendirip bir karara varmak kolay bir iş değil. Her seçenek farklı yönleriyle ele alınmalı, analiz edilmeli, sonuçları düşünülmeli ve sonunda bir karar alınmalı. Günümüz dünyasında şöyle bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum, iki tip insan var: bilinçli bir şekilde tüm karar verme süreçlerden geçmeyi tercih eden insanlar ve karar almak çok zor bir süreç, biz bu süreçten geçmeyi istemiyoruz diyerek onların yerine doğru olan kararları alan sanal
…